Çocuk Tarama Yöntemleri

ÇOCUK SAĞLIĞI İZLEMİNDE UYGULANAN TARAMA YÖNTEMLERİ

1- Yenidoğan Metabolik Hastalık Taraması: Sağlık Bakanlığı AÇSAP Genel Müdürlüğü ve Ergen Sağlığı Daire Başkanlığı tarafından yürütülen Yenidoğan Tarama Programı çerçevesinde tüm yenidoğanlar hipotiroidi, fenilketonüri, biotinidaz eksikliği yönünden taranmakta ve hastalık saptanan bebeklerin tedavileri sağlanmaktadır.

a- Hipotiroidi Taraması: Hipotiroidi toplumda 1:3000 de bir görülen, erken tanı ve tedavisinin son derece önemli olduğu tedavi edilmediği takdirde ağır büyüme gelişme geriliği ve mental retardasyon ile sonuçlanan bir hastalıktır.Topukdan alınan bir damla kanda TSH ve/veya T4 düzeyine bakılarak tarama yapılmaktadır. İlk 24 saat içinde yalancı pozitiflik olduğundan tarama testi ikinci günden sonra yapılmalıdır.

b- Fenilketonüri Taraması: Fenilketonüri toplumda 1:4500 de bir görülür. Erken dönemlerde tanı ve tedavi olmadığı takdirde ağır nöromotor ve mental gerilikle seyretmektedir. Topukdan alınan bir damla kan ile tanı konabilir. Test 5-7 günler arasında yapılmalıdır. Daha erken yapılan testler yalancı negatiflik verebilir

c- Biotinidaz Eksikliği Taraması: Kalıtsal geçişli bir hastalıktır. Metabolik asidoz, deri bulguları (parsiyel alopesi vb.), işitme ve görme kaybı, konvülsiyon ve nörolojik belirtiler gibi hastalık tablosuna yol açar. Geç kalınan vakalarda koma ve ölüm gelişebilir. Dünyada en sık görülen ülkelerden biri Türkiyedir. Sıklık oranı 1:11000 dir. Erken tanı ve tedavisi çok önemlidir.

2- Gelişimse Kalça Displazisi Taraması: Sıklığı %1.5 civarındadır. Tüm yenidoğanlar fizik muayene ile mutlaka bu problem açısından taranmalıdır. Yenidoğan döneminde gelişimsel kalça displazi bulguları negatif olsa bile her ziyarette kalça muayenesi tekrarlanmalıdır. Şüpheli durumlarda 4. aydan önce kalça ultrasonografisi, 6. aydan sonra ise kalça radyografisi başvurulacak tanı yöntemlerindendir. Dört ile altıncı aylar arasında ise bu iki yöntemin birbirine üstünlüğü yoktur. Pes varus, pes valgus, tortikollis gibi ortopedik sorunlar, sezeryan ile doğum, ilk doğum, kız bebek, pozitif aile öyküsü gibi risk faktörleri taşıyan bebeklere 4-6 haftalık iken kalça ultrasonografisi önerilmektedir..

3- Demir Eksikliği Anemisi Taraması: Ülkemizde süt çocuklarında demir eksikliği anemisi sıklığı %40 civarındadır. Miadında doğan bir bebeğin demir depoları 4-6 ay yeterli olduğundan 6. aydan sonra demir eksikliği anemisi ortaya çıkar. Üç aydan daha uzun süre devam eden demir eksikliği anemisi gelişimsel sorunlara yol açar. Bu nedenle 6-12 ay arası bebeklere hemoglobin/hematokrit taraması önerilir. Hb düzeyinin 11 gr/dl altında olması demir tedavisini ve 1 ay sonra Hb kontrolünü gerektirir. Hb düzeyindeki artış tanıyı doğrular. Bu artış yok ise aneminin diğer nedenleri araştırılmalıdır. Miadında doğan anne sütü alan yada demirden fakir inek sütü ile beslenen bütün bebeklere 4. aydan itibaren demir proflaksisi uygulanması da demir eksikliğini önleyecektir. Prematüre bebeklere ise demir proflaksisi 2. aydan itibaren başlanmalıdır.

4- İdrar Yolu Enfeksiyon Taraması: Kronik böbrek yetmezliğinin başlıca nedenlerinden biri olan idrar yolu enfeksiyonunun zamanında tanı ve tedavisi son derece önemlidir.Tarama 5 yaşında ve adolesanda önerilmektedir. Ancak idrar yolu enfeksiyonunun sık görüldüğü toplumlarda ilk yaş içinde taramanın gerçekleştirilmesi önemlidir.

5- Kan basıncı Taraması: Kan basıncı ölçümü 3 yaşından itibaren yılda en az 1 kez önerilmektedir. Kan basıncının 3 ayrı kontrolde cinse ve boya göre, 95 persantil ya da üzeri olması hipertansiyon tanısını koydurur.

6- Hiperlipidemi Taraması: Aterosklerotik değişiklikler çocukluk ve adelosanda başlar. Erişkin dönemde korener artar hastalığı riskini azaltmak için çocukluk dönemlerinden itibaren diyetin düzenlenmesi, aktivitenin artırılması, sigara içmenin engellenmesi gibi adımlar gereklidir. İki yaşından büyük her çocukta yıllık risk değerlendirilmeli, risk faktörü olan çocukta kollesterol ve lipid düzeylerine bakılması önerilmektedir. Ailede 55 yaşından önce koraner arter hastalığının olması, anne ya da babada kolesterol düzeyinin 240 mg/dl üzerinde olması, hipertansiyon, obezite, diabet olan çocuklar, sigara içen ergenler yüksek risk gurubundadırlar. Bu çocuklara total kolesterol bakılması önerilir. Total kolesterol düzeyi 200 mg/dl üzerinde olanlara lipoprotein analizi yapılmalıdır. LDL düzeyi 110 mg/dl nin altında olanlara beş yılda bir, 110-129 mg/dl arasında olanlara yılda bir lipoprotein analizi yapılmalı, 130 mg/dl üzerinde olanlar ise diyet programına alınmalıdır.

7- Doğumsal Kalp Hastalığı Taraması: Doğumsal kalp hastalıklarının yarısı, yenidoğanın fizik muayenesi sırasında saptanabilir. Femoral nabız muayenesi yenidoğanın sistemik fizik muayenesi içnde yer almalıdır. Doğumsal kalp hastalığı riski taşıyan bebeklerin intra uterin dönemde, 16. gebelik haftasında ultrasonografik yöntemle taranması önerilmektedir.

8- Görme Duyusunun taranması: Hızlı gelişen bir organ olan gözle ilgili sorunların erken yaşta saptanarak tedavi edilmesi özellikle görme tembelliğinin önlenmesi açısından çok önemlidir. Çocuk sağlığı izlemlerinde görme açısından risklerin aranması ve belirlenmesi, izlemler sırasında bu açıdan ortaya çıkan problemlerin değerlendirilmesi önemlidir.

Görme duyusu açısından risk oluşturan durumlar şunlardır:

- Ailede erken yaşta görme sorunu öyküsü
- Erken gebelikte rubella (Kızamıkcık)
- İleri dercede prematürelik (<1500 gr veya <31 hafta )
- Oftalmia neonatorum
- Duyusal tipte işitme kaybı olan yenidoğanlar
- Dismorfik sendromlar
- Nörolojik gelişme geriliği olanlar
Çocuk Sağlığı İzleminde görme sorununun saptanması için aşağıdaki testler kullanılır:

- Kırmızı yansıma testi: Doğumdan itibaren tüm bebeklerde ilk 12 ayda bakılmalıdır. Katarakt ve retinablastom tanısında önemlidir, Kırmızı reflenin beyaz veya sarıya dönmesi, reflenin görülmemesi veya asimetrik renk görülmesi önemlidir.

- Kapama testi: Strabismusu saptamakiçin her göz ayrı ayrı kapatılarak göz hareketleri takip edilir.
- Anne ve babanın gözlemleri: Sürekli ya da ara sıra ortaya çıkan göz kaymalarının hepsi için 3. aydan sonra

ayrıntılı göz muayenesi gerekir.

- Kornea ışık testi ( Hirschberg testi ): Yalancı şaşılık için yapılır. Burun kökünden 20 cm uzaktaki lambanın gözdeki yansımasının her iki pupillada simetrik olup olmadığı kontrol edilir.

- Kırılma kusurlarının değerlendirilmesi: İlk okula başlamadan önce her çocuğun görme keskinliğinin değerlendirilmesi gerekir.

9- İşitme Duyusunun Değerlendirilmesi: İşitme açısından risk oluşturan nedenler gözlenmelidir. - Ailede 3 yaşından önce sağırlık öyküsü
- Kraniofasiyal anomaliler
- Düşük doğum tartısı

- Doğumsal enfeksiyonlar
- Kan değişimine yol açan yenidoğan sarılığı - Ağır perinatal asfiksi
- Ototoksik ilaç kullanımı
- Serebral hareket bozukluğu
- Menenjit öyküsü

Sağlıklı çocuğun takibinde işitme duyusunun değerlendirilmesi yenidoğan döneminde yapılmalıdır. İşitme testi yapılanlar dahil tüm çocuklarda işitmenin değerlendirilmesine devam edilmelidir. İşitmenin değerlendirilmesi yapılırken iyi bir odyoloji merkezinin desteği şarttır. Okula başlarken işitmenin ayrıntılı değerlendirilmesi çocuğun başarısı açısından önemlidir. Okul çağında öğrenme güçlüğü çeken her öğrencide işitme sorunu açısından değerlendirilmelidir.

Özet olarak

-- 5-7 günler arasında: Sağlık ocağında topuk kanı verilecek (Hipotiroidi, Fenilketonüri, Biotinidaz eksikliği için ).

-- İlk 1 ay içinde: İşitme testi, göz muayenesi (Risk faktörleri varsa )

-- 3-6 haftalık: Kalça Ultrasonografisi (Gelişimsel kalça displazisi riski olanlara mutlaka yapılmalıdır, bazı kaynaklar bütün bebeklerde bu testin yapılmasının uygun olacağını söyler ).

-- 3 aylık: Göz muayenesi ( Geçici veya kalıcı göz kayması ve risk faktörleri varsa )
-- 4 aydan önce: Kalça ultrasonografisi (Gelişimsel kalça displazi riski yok ve normal fizik muayene bulguları ) -- 6-12 aylar arasında: Kan ( Demir eksiklği anemisi), İdrar tahlili ( İdrar yolu enfeksiyon riski varsa )
-- 2 yaşta: Kan tahlili (Hiperlipidemi için )
-- 3 yaşta: Hipertansiyon için kan basıncı ölçümü başlanmalı
-- 6-7 yaş (ilk okula başlamadan ): İdrar tahlil, İşitme testi, Göz Muayenesi ( Kırma kusuru açısından )

© 2015, Özel Çocuk Tıp Merkezi, Tüm Hakları Saklıdır.

web tasarım antalya
Bu sitede yayınlanan bilgilerin hiçbirisi tedavi amaçlı kullanılamaz. Yapılacak uygulamardan dolayı oluşacak sonuçlardan dolayı işletmemiz ve site yönetimi sorumlu değildir. Herhangi bir sağlık problemi durumunda size en yakın sağlık kuruluşuna başvuranız gerekmektedir.
Başa Dön